Değerli gençler,
İslam ilim tarihinde, bu toprakların yetiştirdiği Mevlâna Celaleddin-i Rumi, Molla Fenari, Kemalpaşazade, Ebussuud Efendi, Kâtip Çelebi gibi ilim adamlarının göz ardı edilemez bir yeri vardır. Bu zirve isimlerin geride, Türkçe’nin yanı sıra, Arapça ve Farsça’da da eserler bırakarak yaptıkları uluslararası etki hâlâ güncelliğini korumaktadır.
Günümüzde ise, İslami ilimlere dair resmi yüksek eğitim İslami İlimler ya da İlahiyat fakültelerinde verilmektedir. Bu çağdaş eğitim kurumlarının tarihi geçmişi çok gerilere gitmeyebilir ama yaslandıkları gelenek dikkate alındığında, sahip oldukları hafızanın ve devraldıkları yeteneklerin küçümsenemeyeceği ortadadır. Nitekim bu fakültelerdeki eğitim bugün önemli bir seviyeye ulaşmıştır.
Sevgili genç arkadaşlar,
Bizler eylemle bütünlenen bir ilim anlayışına sahibiz. Bilmek kadar yapmak, yapmak kadar olmak da önemli. Hayalimiz, bu toprakların ilmi ve fikri birikimini bilen, bildikleriyle harekete geçen, böylece ruhen yetkinleşen, kemal bulan genç ilim adamlarının sayılarının ve etkilerinin çoğalması. İşte fakültemiz bu heyecanın ve amacın peşindedir.